Yazar: Timoteos Web Destek

Çocuklara Kutsal Kitap Öğretirken Kullanılan Örnekler – 2


✒️ Christina K.

Örnek 2 : Kutsal Ruh

Çocuklar ve ergenler duygularını anlamayı ve kontrol etmeyi öğrenmekte zorlanabilir. Genellikle olaylara karşı aşırı tepki göstermeleri de normaldir. Öğretmenler olarak onlara, Kutsal Ruh’un bize her daim yardım ettiği ve kendimizi sıkışmış hissettiğimizde yolumuzu aydınlatacağını öğretmek görevimizdir.

Deneyle Öğretim:

Mentos şekeri ile kolayı köpürtme deneyini bilirsiniz. Eğlenceli ama etrafı kirleten bir deneydir. Bunu ilk aşama olarak yapmak gerek ve neler olduğunu izlemelisiniz. Bu deneyi bir bardak kola ve mentos şekeri ile dikaktli bir ortam örnek banyo da yapınız.

ikinci olarak bir büyük bir bardak veya cam kasenin yarısına kadar kola ile doldurun. Ardından bardağın geri kalanını sıvı yağla doldurun. Çocuklarınıza kolanın için mentos şekeri atarsanız ne olacağın düşünmelerini rica edin. Hazır olduğunuzda şekeri kolanı için atın ve…

Ne oldu?
Patlama, baloncuklar veya köpürme yağ ile dolu kısımda sıkışıp kaldı. Dışarıya çıkamadı.

Bu deney neyi açıklar?
Çocuklar ve duyguları birinci deneydeki gibi kontrolsüz olabilir. Çocuk kola olsun ve mentos da dış etkiler olsun. Dışarıdan gelen bir etkiden sonra bir anda kontrolsüzde duygularını yansıtabilir.

Ancak ikinci kısımda yağ kutsal ruhtur. Dışarıdan bir etki gelse de kutsal ruh hemen dışarıya çıkmasına izin vermedi. İlk patlamadan ayrılan, yumuşayan ve zayıflayan parça kırıntıları yani daha hafif duygular dışarıya çıktı ve kendisini gösterdi.

Kutsal Kitap bize şöyle söyler:

2.Korintliler 10:5 – “Her düşünceyi Mesih’te esir alıp Mesih’e itaat edelim”.

Mezmurlar 107:28
“O zaman sıkıntı içinde RAB ‘be yakardılar, RAB kurtardı onları dertlerinden”

1.Korintliler 10:13
Herkesin karşılaştığı denemelerden başka denemelerle karşılaşmadınız. Tanrı güvenilirdir, gücünüzü aşan biçimde denenmenize izin vermez. Dayanabilmeniz için denemeyle birlikte çıkış yolunu da sağlayacaktır.

Ergenler Neden Şüphecidir?

✒️ Caner K.

“Ergenlik, insan gelişiminin en karmaşık, en zorlayıcı, en sinir bozucu ve en ilginç dönemi.”

(Hristiyan Danışmanlığı, Collins, 2007, 398)

Ergenlikteki biyolojik değişim yavaş yavaş gelir, ilerler ve sonlanır ve hatta bu yavaşlık bazen 23 veya 25 yaşlarına kadar devam eder ama psikolojik değişim sinsice bir gece gelip sabah uyandığında kendisini şiddetlice gösterebilir. Bu her ergen için geçerli değildir. Hatta 1960 – 2000 yılları arasında yapılmış bir araştırmada dünya üzerindeki tüm ergenlerin sadece %20’sinin tam anlamıyla dolu dolu ergenlik yaşadığı belirtilir. En çokta finansal açıdan zayıf ama şehir yaşamı sürdüren ailelerin çocukları şiddetli ergenlik geçirebilir.

Bu ani ruhsal ve sosyopsikolojik değişimi bir gün veya birkaç gün önce yaşanmış;

• Üzücü bazı hisler: örnek, reddedilme.
• Yetersizlik hissi: örnek, sohbete katılamama.
• Rezil olma: örnek, yemekhanede kusma düşme vb.
• Estetik kaygı: örnek, aynaya baktığında ilk defa uzun uzun odaklanma.

Gibi durumlar etkilemiş ve ergen yatmadan önce kendisine “değişeceğim” veya “daha iyi olacağım” etiketlerini yapıştırmış olabilir.

Bu noktada fark etmek gerekir ki artık ergen kişi aile korumasından kısmen daha uzak olduğundan ve yaşadığı olaylarda örnek düşünce koşup sarılacağı bir anne bacağı olmadığından kendi kararlarını alma ve kendi ayaklarının üzerinde durma fikri gelişir ve eylemlerle kendini gösterir. Bu refleksler gelişirken Ergen kişi fark eder ki anne ve babasının anlattığı herşeyi çok iyi dinlemedi. Bazı şeyler onun için oyundu veya ödüle giden yolda anlık anlamış numarası yapmaktı. Örnek, çocukken kutsal kitap çok iyi öğretildi ama karışlığı olduğu sürece ayet ezberledi veya düzenli dua etti ama Ergenlikle birlikte bunları ya hatırlamadığından ya da yaşanan zorluklarda kendi çözümlerini bulduğundan artık kendi doğrularını olduğuna inanıyor ve bu saatten sonra yapacağı her şey de bir bebek gibi ama daha deneyimli bir bebek gibi yeniden öğrenecek ve şu soruları her şeye sormaya başlayacak;

  • Tamam ama neden yapayım?
  • Tamam ama neden inanayım?
  • Peki ama sebebi nedir?
  • Öyleyse bu niye böyle?
  • Saçma, daha iyi bir açıklaması yok mu?
  • Garip, Niyeti ne olabilir?
  • Tamam hayır da neden hayır onu açıkla?
  • Söylemek istediğin gerçekten bu muydu?

Belli bir zamana, yaşa, deneyime veya danışmanlık alana kadar bu şüphecilik devam edecek ve ergen kişi kendisi okulda, işte, sporda, evde, kilisede, sonsuz yaşamda, sokakta, ortamda vb. her alanda kendisini garantiye almak için kaçırdığı ve aslında hiç öğrenmediğini sandığı şeyleri baştan kendi doğruları ile şekillendirip yetişkinliğe ilerlemeye çalışacak. Ergenler de şüphecilik gözükebilir çünkü aileden kısmen uzaklaşma ile birlikte bireysel öğrenme ve tehlikeler içinde bulunduğu fikri belli bir süre ergende hakim olacak.

Kaynaklar:

Hristiyan Danışmanlığı, Collins, 2007, s300-400

Ergenlerle İletişim, Gezer, 2014, s100-150

Hristiyan Çocuklar İçin Yaz-Kış Kamplarının Büyütücü Etkileri


✒️ Sarya S.

En kalıcı anılarımızın çocukluk anılarımız olduğunu biliyor muydunuz? Bu sebeple çocuklukta yaşadığımız anılar hep çok kıymetli olmuştur.

Çocuk büyürken anne ve babasından ayrı bir şeyler yapıp yapamayacağı konusunda arada kalabiliyor ve bunun için bir fırsat yaratılmasını bekliyor işte bu fırsatlardan biri de kilise yaz-kış kampları. Kalınan ikilem için bir fırsat. Kamp bittiğinde ise hayatımızda irili ufaklı bir şeyler değişiyor, dönüşüyor ve iz bırakıyor. İlk kamp hem veliler hem de çocuklar için biraz stres barındırıyor.

• Acaba beni sevecekler mi?
• Arkadaş edinebilecek miyim
• Nasıl bir ortam olacak?
• Eğlenir miyim?
• Çocuğum nasıl hissedecek?
• Çocuğum güvende olacak mı?

Gibi birçok soru beynimizi meşgul ediyor. Bu çok doğal. Ama ilk günü atlattıktan sonra bu sorular yerini çok daha rahat ve stressiz bir zamana bırakacak. Çünkü ben her sene kampları iple çeker heyecanlanırdım. Birçok şehirden Hristiyan yaşıtlarımla vakit geçirmek bana hep zevk verirdi. Birçok uzun soluklu arkadaşlıklarım, bireysel hissetmeye başladığım anılarım ve dahasını kamplara gittiğimde elde ettim. Şu an baktığımdaysa kazandığım arkadaşlıklar için şükrediyorum. Çünkü çocukken sosyalleşmeye başladığım için şimdi sosyalleşmekte zorlanmıyorum. Bireyselleşmeyi öğrendiğim için tek başıma bir şeyler yapmak daha kolay. Elbette her çocuk özeldir herkes için kamp aynı şekilde geçmeyebilir, zor olabilir özellikle de şu an teknolojiye doğmuş ya da teknolojiye bağımlı çocuklar için. Aktivite yapmak ve yaşıtlarıyla vakit geçirmek çekilmez gelebilir ama bu sadece ilk birkaç saat içinde değişiyor ve son gün çocuklar ayrılacakları için üzülüyorlar.

En güzeli de Rab ile daha yakından ve samimi bir vakit geçiriyorlar. Kendi yaşıtlarının olduğu bir kilisede gibi hissediyorlar. Bunların yanı sıra onları anlayabilen ve Kutsal Kitap ışığında yaşayan birden fazla Hristiyan abi ve ablayla tanışarak rol modellerini ‘’Mesih’te Yaşayan’’ belirliyorlar ve gelecekte belki de onlara en uygun mentor ile de tanışmış oluyorlar. Böylece geleceklerine de yatırım yapıyorlar.

Kısacası bana kazandırdığı; arkadaşlıklar, anılar, dinleme, Tanrıya yakınlık, sosyalleşme, sevinç dolu bir yürek, Mesih’in ışığında yürüyen abiler ablalar gibi bana kazandırdıkları çok fazla. İnanıyorum ki bu kamplar çocuklarınızın imanda büyümesine hoş bir katkı sağlayacaktır. O zaman siz değerli kardeşleri bu güzel ve anlamlı fırsatı çocuklarınıza sağlamanız için teşvik ediyorum.

Çocuklara Kutsal Kitap Öğretirken Kullanılan Örnekler


✒️ Christina K.

Örnek 1: Tanrı’nın Zırhı

Kutsal Kitabı çocuklara anlayabilecekleri şekilde anlatmak ve öğretmek çok önemlidir. Neyse ki çocukları Tanrı’nın sözüyle meşgul etmenin pek çok eğlenceli yolu var; bunlardan biri de görsel temsiller. Örnek olarak Pavlus’un “Ruhsal Silahlar” (Efes.6:10-20) hakkındaki öğretisini kullanalım ve çocuklarınıza öğretmek için evde kullanılabilecek bir görselleştirme yapalım.

Peki ruhsal silahlar nedir?
Pavlus, Efesliler 6’da Tanrı’nın zırhının çeşitli parçalarının şunları içerdiğini açıklıyor:
•Hakikat kemeri,
•Doğruluk göğüs zırhını,
•Esenlik müjdesinin çarıkları
•Iman kalkanı
•Kurtuluş miğferi
•Ruh ‘un kılıcı
Peki bu özellikler 4-8 yaşındaki bir çocuk için tam olarak ne anlama geliyor? veya bir ergen için?
“Silah” kelimesi zaten caydırıcı, kolay nasıl anlatılabilir?

Efesliler 6:11-13’te Pavlus, Tanrı’nın bu ruhsal silahları kuşandığımızda şeytana karşı koyabileceğimizi açıklıyor. Bunun günlük yaşamda nasıl göründüğünü anlamaya ve uygulamaya yardımcı olacak görsel bir yardım bulmayı deneyelim.

Tek ihtiyacınız olan iki büyük bardak su ve iki küçük mandalina.
Mandalinalardan birinin kabuğunu soyun ve önünüzdeki iki bardak suyla iki mandalinayı çocuklara gösterin.

Kabuğu olmayan mandalina İsa’yı kabul etmeyen insanları temsil eder ve sıkıntıya düştüğünde (bir bardak su) sizce ne olur? Yüzecek mi yoksa batacak mı?”

Çocuklara mandalinaya ne olacağını tahmin etme şansı verin ve ardından suya bırakın. Bu mandalina dibe batacak. Bu, Mesih olmadan ya da “Tanrı’nın zırhı” olmadan hayatın nasıl olacağının bir temsilidir.

Diğer mandalinanın kabuğu Tanrı ve Kutsal Ruh’la silahlanmış Hıristiyanları temsil ediyor. Mesih’le bir yaşam.
Bunun önemini kısaca açıkladıktan sonra suya bırakın ve ne oldu?
Mandalina yüzdü! Bu, Mesih’le birlikte yaşamın nasıl olduğunun bir temsilidir. Alsa boğulmazsınız!!!

Çoğu zaman dersleri basitleştirmek çocukların tam olarak ihtiyaç duyduğu şeydir. Kalplerini ve zihinlerini Tanrı’nın sözüne bağlamalarını sağlar. Mandalinayı her gördüklerinde ya da yediklerinde şunu hatırlayacaklar: “Sorunlar gelse bile, eğer Mesih’te birlikteysem, Tanrı’nın sözüyle silahlanmışsam batmayacağım!”

Çocuğun Dünü, Bugünü ve Yarını


🖋️Nergiz Y.

Anne ve babalar çocuklarını yetiştirirken onlar için en doğru olanı yapmak ve geleceğe en iyi şekilde hazırlamak isterler. Fakat ebeveynler en doğru olanı yapmak isterken bazı zamanlarda farkında olarak veya olmayarak birkaç tutum sergiler. Bunlara örnek olarak; otoriter tutum, koruyucu tutum, ilgisiz veya kayıtsız tutum söylenebilir. Bu yazıda bu tutumları inceleyip uygun bir sonuca varmaya çalışacağım.

Otoriter Tutum

Ailenin katı disiplin uyguladığı, yönetim odaklı bir tutumdur. Çocukların ne yiyeceği ne giyeceği, oyun arkadaşları dahil vb. her şey aile tarafından belirlenir. Çocuğun hiçbir isteği ve kararı önemsemez. Böyle bir ortamda büyüyen çocuklar özgüvensiz olabilir. Böyle çocuklar genellikle sessiz ve sosyal açıdan pasif olabilir. Bazen duygusal olarak patlayabilir ve sessizliklerini öfke kullanımı ile bozabilirler.

Koruyucu Tutum

Bu tarz bir tutumda çocuk dış dünyadan zorla korunur. Anne ve baba “çok sevmek” bahanesi ile çocuğun yerine koşar, oynar, düşer, kalkar ve aman çocuğum, aman evladım diye sızlanarak çocuğu birçok şeyden soyutlar. Bu durumun sonucunda aynı otoriter tutumda görüldüğü gibi çocuk özgüven kaybı yaşayabilir. Üstelik bu çocuklar yavaş yavaş anne ve babaya daha bağımlı bir hale gelirken, sosyal yaşama karşı çok hazırlıksız ve çekingen bir şekilde büyürler.

İlgisiz Tutum

Çocuğun davranışları, hal ve hareketleri karşısında her zaman ilgisiz ve kayıtsız davranan ailelerin tutum tarzına denir. Bu anne ve babaların yoğunluk, dikkatsizlik veya “biz böyle gördük” gibi bahaneleri olabilir. Çocuk, anne ve baba tarafından dikkate alınmadığı için sevgiye ve ilgiye aç duygularla büyüler. Kendisini değersiz, ihmal edilmiş olarak görür ve sevgiyi her zaman başka kişilerden aramaya çalışırlar. Anne ve babanın ilgisini olumlu şeylerle çekmeyi başaramadığından olumsuz şeylere yönelir ve eğer bunu başarırsa… olumsuz davranışları sürdürmeye devam edecektir.

Peki Doğru Tutum Nedir?

Çocuk yetiştirme konusunda yapılan yanlışların üzerinde durup düşüneceksek bu liste daha çok uzayıp gidebilir. Bunun yerine şimdi yetiştirme konusunda biraz da olumlu yönlere bakıp nasıl bir tutumla çocukları büyütmemiz gerektiğini odaklanalım. Çünkü…

“Çocuklar RAB’bin verdiği bir armağandır, Rahmin ürünü bir ödüldür.”

(İncil Yeni Çeviri, 2008, Kitabı Mukaddes) (Mezmurlar 127:3)

Aileler ilk olarak şunu bilmelidir ki, çocuklar onlara Tanrı tarafından verilen bir armağan ve emanettir. Bu nedenle, ebeveynler çocuklarının iyiliğini her an gözetmelidirler. Aslında her insanın yaratıcısı olan Tanrı aynı zamanda bizlerinde Babası ve hatta annesi gibidir. Tanrı’da her durumda bizlerin iyiliğini istemekte ve iyiliğe yöneltmektedir. Kendi çocuklarımıza onların da birer Tanrı çocuğu olduğunu hatırlatmamız gerekir. Tanrı nasıl her durumda bize karşı merhametliyse biz de çocuklarımıza karşı her durumda merhametli ve olgun olmalı ve olacağımıza dair onlara bahsetmeli ve söz vermeliyiz. Böylece onlar hem Tanrı’ya hem de siz anne ve babalara saygı gösterecektir. Derin sevgi ve merhameti alan çocuk özgüven kazanırken; düşünüldüğünü, dikkate alındığını ve O’na güvenildiğini fark ederek daha değerli hissedecektir.

Böylece çocuklarımız büyüyüp arkasına baktığında: dünü daha sağlıklı ve temiz, bugünü güçlü ve iradeli ve yarını umut dolu olacaktır.

Çocuklara Yazma Disiplini Kazandırarak Başarılı ve Mutlu Olmalarını Sağlayın


Timoteos | Caner K.

Güzel dokulu bir kalem, anısı olan bir defter veya günlük, kahve ve Tanrı ile baş başa özel bir zaman…. Kulağa ne kadar güzel geliyor değil mi? Özellikle Mesih imanlısı yetişkinlerin en sevdiği aktivite veya dinlenme zamanlarından birisi. Uğraş gerektirmez, şifa niyetine, her an her yerde, dijital yollarla bile kolayca yapılabilir. Yazmak ne kadar da değerlidir değil mi?

Geçmişten günümüze yazı yazmak bilgi alışverişi, yeni icatlar, bilim ve teknolojinin gelişmesi, duyguların temsili, sanatın ruhu ve teolojinin başlıca sebebi olmuştur. Yazılar hayatımıza yön verir. Ruhsal veya maddesel yaşamınızda bundan kaçış yoktur. En küçük yaşlardan, yarışın son anlarına kadar (KK- İbraniler 12:1) okur, öğrenir, yazar, çizer, öğretir, gösteririz. Bunların hepsini ana yazı dillerinde gerçek veya dijital dünyada gerçekleştiririz. Yazı mecazen ve kısmen sonsuzluğu ve gücü temsil eder. Kalıcı ve etkilidir. Aynı Tanrının sözleri, buyrukları gibi. Yok sayamazsınız, sizin için her zaman oradadır.

Türkçe dilinde güzel bir atasözü de vardır. “Söz Uçar, Yazı Kalır” bu söz günlük standart konuşmaların dışında önemli bilgi, kanıt ve gelişmelerin yazılmasının önemini vurgular ve çok da doğrudur.

Yazı yazmayı roman veya hikâye yazmak olarak sınırlandırmamak gerekir. Düzenli notlar almak, tövbe konularını itiraf etmenin bir yolu olarak kullanmak, dilekleri, korkuları yazmak, kontrol listeleri yapmak ve daha niceleri yazmanın bir parçasıdır ve insan yaşamı için, insanın ruhsal yaşamı için mühim bir önem taşır. Başarılı olmanızı sağlar, daha kontrollü daha düşünerek adımlar atmanızı sağlar. Dilini ve yazımdaki duruşunu doğru bilmek, fikirleri kâğıda döküp aktarabiliyor olmak özsaygı ve özgüven kazandırır.

Çocuklarımızı boyu uzasın diye basketbol gibi sporlara, güçlü olsun diye dövüş sporlarına, özgüvenli olsun diye tiyatro kurslarına göndeririz. Peki ya kendilerini ifade etmek için zorlandıklarında ne yapıyoruz? %90 Aileler birebir örnek olmak ister, sonuçta bunun açık ve net bir şekilde her yerde kursu yoktu yani “Yazarlık veya kendini ifade” kursu. Elbette bazı şanslı çocuklar bir şekilde hamurundaki armağan veya ailesel avantajlarla edebiyat bilgisini küçük yaşlarda kazanır ve üstüne ilerler ancak her çocuk ve ergen buna sahip olamaz. Açıklandığı gibi aslında bu disiplini başlatmak ve ilerletmek bir kitap, kalem, kağıt ve keyif veren bir içecekten öte zor bir şey değildir. Yazı veya deneme yazma disiplini çocuk ve ergenlere gelecek okul ve iş hayatında büyük avantaj sağlayacağı gibi aynı zaman Tanrı ile olan yakınlıklarını da arttıracaktır.

Pratikte yapılması gerekenlere bakalım:

  • Anne ve Baba’da düzenli olarak bir kitap okumalı, günde 2 sayfa(1dk) olsa bile. Örnek olmalı.
  • Okunan yazılar telefon veya normal not defterine özet veya bireysel katkı notu olarak yazılmalı.
  • Çocuk ve Ergen, haftalık veya aylık programını yazmalı ve kendi ana programının sorumluluğunu ailenin diğer üyelerine bırakmamalı. Tabi ki çocuklar için çok basit olmalı ve her haftanın sonunda küçük bir hediye ile program sorumluluğunu onurlandıra bilirsiniz.
  •        – Örnek Pazartesi-Cuma her sabah 09:00-14:00 okula gitmek, sonra ödev ve akşam aile yemeği.
  •        – Cumartesi yüzme kursu, saat 14:00-15:00
  • Duygu ve düşüncelerini dökmek, rahatlamak ve anılaştırmak için yatak başı günlüğü yazmak.
  • Çocuklar belli bir olgunluğa kadar çok fazla sesli dua ve tövbe yapamazlar. O zaman tövbe, dilek, korku, dua, bağışlama vb. konuları yazmak duruma ciddiyet katar ve tanrı ile iletişimde bir başka çözümdür.

Elbette daha bir çok yöntem vardır. Başka eğlenceli ve pratik yöntemler bulma konusunda kendinizi sınırlandırmayın. “Deneme Yazmanın Temel KurallarıNigel Warburton‘un kaynağına da göz atabilirsiniz.

Esen kalın.

Ne Yaptıklarını Bilmiyorlar

🖊️ Şeyma B.


Yaygın inancın sizinki ile aynı olmadığı bir ülkede bulunmak ister istemez birçok soruyu akla getiriyor.

Acaba inancımla ilgili baskı görecek miyim? Acaba inancımla ilgili zulüm görecek miyim? Çevremdekiler tarafından dışlanacak mıyım?

Ve söz konusu evladımız olduğunda, bu endişeler ikiye katlanıyor. Biz günün sonunda İsa Mesih ve elçilerinin bu uğurda yaşadıkları zulmü biliyoruz, Rabbin lütfu ile onların dayandığı gibi biz de bu zorluklara dayanırız. Ama çocuklarımıza bunu açıklamak, bunun nedenlerini açıklamak ve bunun karşısında dik durmada destek olmak daha zordur. Çünkü onların bunu anlamaları bizden daha zordur ve yaşadıkları kötü tecrübeler onları insanlardan ya da inançtan uzaklaştırabilir.

Ne kadar zor olsa da, onların her zaman yanında olmak ve bunları aşmalarında destek olmak zorundayız, bu süreçte zor zamanlar geçirebiliriz. Çocukların belirli yaş gruplarındayken daha önyargılı ve daha keskin dilli olduğunu düşünürsek çocuğumuzun hayatında bir kere bile olsa “sen bizden değilsin” ayrımcılığına uğrayacağı neredeyse kesindir. Peki, bu konuda nasıl destek olacağız?

Kutsal Kitap’ta dediği gibi, “Herkesin karşılaştığı denemelerden başka denemelerle karşılaşmadınız.” 1.Korintliler 10:13. Öncelikle siz bunu anlamalısınız, bir aile olarak her ailenin karşılaştığı bir denenmeyle karşılaşıyorsunuz, onlar da herkesin karşılaştığı denemelerle karşılaşıyorlar. Daha sonra onlara da bunu açıklamalısınız.

İsa Mesih kendisi dâhil, onun ardından giden herkes, bütün elçiler ve topluluklar bu süreçten geçtiler. Kutsal Kitap’tan bölümlerle onlara daha öncekilerin de bunu yaşadığını, bu uğurda can verildiğini gösterebilirsiniz.

Ve affedici olmalısınız. Öncelikle siz çocuğunuza kendini bu denli kötü hissettiren kişiyi affetmelisiniz ki çocuğunuzun da bu kişiyi affetmesi için teşvik olabilesiniz. Bunun için de aslında en büyük referansımız Rabbin duasında “Bize karşı suç işleyenleri bağışladığımız gibi, sen de bizim suçlarımızı bağışla.” Matta 6:12 diye bize öğretmesidir. Bu ayetle affediciliğin ne kadar önemli olduğunu anlamalarına yardımcı olabilirsiniz.

Bu konuda çevremde bir tanıklık duydum. Bir çocuğun lisedeyken Hristiyan bir aileden geldiği arkadaşları tarafından öğrenildi. Önyargı ile birlikte çocuk arkadaşları tarafından baskı görmeye başladı ve konu gitmesini hiç istemedikleri bir noktaya geldi. Günün sonunda aile okula çağırıldı ve çocuklarına baskı yapan kişileri şikâyet etme hakları doğdu. Baba’nın söylediklerini unutmuyorum, “ne şikâyetçi olacağım! daha genç onlar, affettik, çocuğum da affetti” dedi. O günden sonra da çocukları bir daha bu konu ile ilgili baskı görmedi. Aklıma şunu getirdi:

“Baba, onları bağışla, çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar.” Luka 23:34

İster çocuk olsun, ister yetişkin; ister Türkiye’de olsun ister başka bir ülkede bu konu ile ilgili her zaman baskı görmemiz mümkün. Ama onları affedin, çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar.

Disiplin Hakkında Yedi Kural

Disiplin Hakkında Yedi Kural



1) Çocuklarınız için doğru kurallar belirleyin doğru kurallar için Kutsal Kitap sizi yönlendirecektir. On Buyruk, Tanrı’nın yaşam için verdiği kuralların bir özetidir. Çocuklarınızdan Tanrı’ya ve ebeveynlerine saygı göstermesini, her zaman doğru konuşmasını vb. beklemelisiniz. Kurallarınızı Tanrı’nın doğru ve yanlış anlayışına göre tespit edin. Çocuklarınızdan geç olmayan bir saatte eve gelmelerini istemek, nerelere gidebileceklerini ve neler yapabilecekleri hakkında kabul edilebilir sınırlar koymak çocuklarınızın kendisini güvende hissetmesine neden olacaktır.

2) Koyduğunuz kuralların nedenini bildiklerinden emin olun
Çocukların neden “yapmaları” ya da “yapmamaları” gerektiğini bilmeleri gerekir. Bu nedenle kuralların nedeni sizin keyfinize dayalı değildir; bu kurallar onların ve tüm ailenin iyiliği içindir.

3) Sözünüzü tutun Çocuğunuza bir şey yapmasını söylediğinizde ya da onu bir şey yapmaması için uyardığınızda söylediği şeyi yapmasını bekleyin. Sözünüze güvenmeyi öğrenmelidir. Eğer bir yere gitmemesi için onu uyarmanıza rağmen itaat etmezse, sözünüzü tutun ve onu cezalandırın. Sekiz yaşındaki çocuğunuzun odasını toplamasını istediğinizde size karşılık vermezse, “Ona kadar sayacağım ve gelip neler yaptığını kontrol edeceğim!” deyin.

4) Karakter farklılıklarını göz önünde bulundurun hiçbir çocuk aynı değildir. Bazıları diğerlerinden daha çok düzeltilmelidir. Bazı çocuklar ağzınızdan çıkacak tek bir söze itaat edecek kadar hassas olabilir. Erkek çocukların sorunları kızlarınkinden farklıdır.

5) Tutarlı olun Yapmaya hazır olmadığınız bir şeyi çocuğunuzdan yapmasını istemeyin. Çocuklarımızdan sık sık kendimizden beklemediğimiz kadar çok şey beklemek haksızlık olacaktır.

6) Sevgi ile terbiye etmek Çocuğunuzu sevdiğiniz ve yaşamında en iyisini istediğiniz için disiplin edin. Çocuğunuzu terbiye ederken bu konu hakkında dua ediyor musunuz? Çocuğunuzu cezalandırırken kendinizi onun yerine koyabilmelisiniz. Çocuğunuz, kendisini sevdiğiniz için yanlışının düzeltildiğini anlamalıdır.

7) Yanlışlarını dile getirdiğiniz gibi olumlu da olun Çocuklarınıza sadece “hayır” demeyin. Zarar verici etkinliklerin yerini olumlu ve yardım edici etkinliklerle değiştirin. İyi örnek olmayan arkadaşlarla dolaşmak yerine ne yapabilir? Ailece bir şeyler yapın. İlgilerini çekecek hobiler bulun. En önemlisi çocuklarınızı övün ve yaptıkları iyi şeylerden dolayı ne kadar hoşnut olduğunuzu dile getirin.

Ergenlik Yıllarında Oluşan Ağır Stres Nelere Yol Açabilir?

Ergenlik Yıllarında Oluşan Ağır Stres Nelere Yol Açabilir?

Caner K.


o Arkadaşım doktor olmak istiyor ben neden fotoğrafçılık okuyorum? Bende sağlık bilimlerine yöneleceğim.

o Herkes bowlinge mi gitmiş? İnstagram da paylaşmışlar…ben neden çağrılmadım ki?

o Beni anlamıyorsun anne, baba. Ben futbol değil bale öğrenmek isterim ve sadece kadınlar değil erkeklerde yapabilir!

o Çok fazla küfürlü rap, arabesk ve pop müzikleri dinliyorum yani dinlemek çok keyifli ama vicdanımda rahat emiyor sanki bir şeyler yanlış gibi.

Bunlar sadece birkaç örnekti, 12-17 yaş arasındaki değerli kardeşlerimiz neredeyse hergün stresle savaşıyor. Bu örnekler yetişkinlere küçük konular gibi gözükse de onların kapasitesini ya aşıyor ya da dolduruyor. Üstüne dışarıdan veya aileden yeterli sevgiyi ve ilgiyi alamadıklarında ruhsal ve fiziksel çöküş onlar için resmen başlıyor.

❖ Hızlı meslek / amaç değiştirme
❖ İletişim problemleri
❖ Kırgınlıklar, küslükler
❖ Kendini değersiz hissetmek
❖ Verilen görevlerde başarısızlık
❖ Fiziksel değişim hali
❖ Ekonomik eksiklikler

Başta olmak üzere ve daha birçok şey 12-17 yaş için stres kaynağıdır. Yeterli eğitim, ilgi ve sevgi almadıkça bu stres başlıkları depresyona dönüşür. Depresyon artık dönülmesi daha zor bir noktadır ve hayatı sona erdirme, yaşadığı bölgeyi değiştirmek, kaçmak, çözümü şiddette aramak, sahte bir kimliğe bürünüp daha güçlü veya daha fazlası olmaya çalışmak gibi çok can yakıcı durumlarla aileleri karşı karşıya bırakır.

Elbette çocukların her yaşta Tanrı’da olmaları ve onu derinden hissetmesi çok önemlidir ama özellikle bu yaş grubuna ruhsal açıdan çok daha fazla dikkat edilmelidir. Çünkü 4-11 yaş çocuklar Rabbi bireysel deneyimledikleri kadar Aile üyelerinde kutsal ruhun işleyişinden de deneyimler. Fakat 12-17 yaş yavaş yavaş aile üyelerinin de mükemmel olmadığını görecek ve birçok eksikliği, hatayı direk Tanrıyla ilişkilendireceklerdir. Kızdığında aile üyelerini yanlış ayetlerle terbiye etmeye çalışan eğitimsiz ergenler de çoktur. O zaman bu yaş grubuyla büyük bir titizlikle ilgilenmeli, yüreklerini Tanrı’ya çevirmeye, teslim etmelerine yardım edilmelidir.

Böylece hangi olumsuzlukla karşılaşırsa karşılaşsınlar çıkış yolu sağlanacaktır. (1.Korintliler 10:13)

Çocuklar İçin Basit Tempo ve Ritim Egzersizi

Christina K.


Müzik egzersizleri yapmak için çocuğunuz özellikle müziğe eğilimi olması veya bu konuda çok istekli olması gerekmez. Bu ve benzeri egzersizler çocukların işitsel duyu gelişimde önemli yer edinir.

Hazırlık:
Tabaklar ve birkaç farklı meyve kullanılan basit bir müzik aktivitesi. Çocuklara tempo ve ritimler hakkında bilgi vermenin popüler bir yolu haline gelmiştir. Tek ihtiyacınız olan 4 tabak, 4 limon, 2 elma ve müzik çalan bir sistem. Elbette iki farklı renkli top veya diğer meyve türleriyle de kullanılabilir. Limonları alkış yapmak ve elmaları yüzeye vurmak için belirleyin. (yüzey’ den kasıt masa, yer, tahta vb. Yüzeyler) ve örnek videoyu izleyin.

Örnek Video ►

Uygulama:
Sizinle çocuğunuzun arasına dört tabak olsun. Basit bir ritmik şarkı açın. Önce onlara nasıl yapacaklarını örnek göstereceksiniz ve sonra sizden sonra takip edecekler. Bir tabak boş olduğunda bekle veya müzik terimleriyle “dinlenme” diyoruz. Müzikal olarak bu oyundaki her ritim (alkış veya vuruş) bir “çeyrek” notu ile temsil edilir. Bir tabağa iki limon eklemek iki alkış anlamına gelir. Bu iki alkış tek bir vuruşa oturduğu için bunlara “Sekizinci Notlar” denir. Bu egzersizi kullanan bir çocuğa “sekizinci nota” , müzikal dinlenme ritmik hissi ve müzik kulağı öğretir.

Translate »