Sınıfın Kozmetiği ve Temizliği Dersi Etkiler Mi?
✒️ Caner K. | Kilisede Çocuk Hizmetini Anlamak (ek yazı)

Merhaba. Bu yazıda kısa da olsa kiliselerdeki çocuk ve ergen sınıflarının kozmetik uygulamaları ve öneminden bahsederken “Çocuklar neden sınıftan kaçıyor?” veya “Çocuklar neden derse gelmek istemiyor” sorusunun tek cevabı olmasa da bir parçası olduğunu bildiğimiz yanıtları vermeye çalışacağız. Çünkü bu kozmetik uygulamalar çocukların sınıfı beğenip rahat etmesi ve böylece derslere keyifle gelme isteğine doğrudan bağlantılıdır. Sınıfın temizliği, düzeni ve görünüşü Pazar okuluna olan çekiciliği arttıracaktır.
1. Çocuklar için:
Çocuklar renklidir, onların gözünden dünya kaygılardan yoksun rengarenk ve cıvıl cıvıldır. Bir kâğıdı Alaaddin’in uçan halısı gibi oynayan çocuklar çevrelerindeki her türlü nesneden ilham alabilir. İçinde bulunduğu odanın sağladığı yaşına uygun avantajlar çocuğun yaratıcılığını arttıracaktır. Kozmetik bir çeşit tasarım olarak düşünülebilir. Sınıf duvarlarının tek ve kapalı bir renk olması, perdesiz veya ofis panjuru olması, masa ve sandalyelerin yetişkinler için olması yerine; en az iki açık renk ile boyanmış daha neşeli duvarlar, duvarlarda farklı kutsal kitap boyamaları, çocukların çizdiği resimlerin asılması, posterler, dünya haritaları, sevimli saat ve diğer figürler, masa ve sandalyelerin boylarına uygun olması, rafların, kitapların, perdelerin doğru ve uygun renklerde seçimi sınıfın kozmetiğini etkileyecektir.

Ancak…tek başına bu değişikliklerde maalesef yetmeyecektir. Sınıfın düzenli olması, temizliğine dikkat edilmesi, kırtasiye vb. malzemelerin iyi saklanması, tehlikeli eşyaların ortalıkta olmaması, sınıfın havası, oksijeni, ışığı gibi etkenler de derse katılımı etkiler. Pazar okuluna çocuklar ailelerinden şunu duyarak geliyor “Git, Sende benim gibi Tanrı’mız hakkında öğren ve keyifli vakit geçir evladım”. Çocuklar Tanrı’ya ayıp olmasın diye haftalarca sizi idare edebilir. Sınıfa yakın bir yere su ve bardaklar koymayıp çocuğun su içme isteğine “dersten sonra içersin biraz dayan” diyebilirsiniz ve sizi idare edecektir ama yavaş yavaş sınıfta bulunma isteği azalacak yada her hafta aklı su içmekte kalıp öğrettiğinizi anlamakta zorlanacaktır.
Yani Tanrı’nın sözünü çocuklara öğretebilmek için tek gereken eğitmen ve kaynak değildir. Bunların yanında güvenli ve uygun bir ortamda elzemdir. Ergenlerde biraz daha farklı olabilir ama çocuklar hassastır ve hastalandığı pis bir odaya gelip vakit geçirmeye yönelik hevesi düşecektir. Şimdi ergenlere bakalım ▼
2. Ergenler için:
Tabi çocuk ve ergenleri karıştırmamak lazım çünkü ergenler için kozmetik düzenlemede çocuklardan çok farklıdır. Temizlik, titizlik ve düzen aynı şekilde devam ederken sınıf tasarımı ciddi ölçüde değişir. Aslında gerekliliklerde azalır. Ergenler sizinle yerde de oturur, herhangi bir masada da. Sizinle parkta da vakit geçirir kilisenin mutfağında da. Gerçek anlamda sınıf kozmetiğine bakacağız ama…
Farklı bir bakış açısı olarak Ergenlere hizmet edilirken asıl en büyük enstrüman öğretmendir. Espirili ama gerçek bir yaklaşım olarak sınıfın en önemli kozmetiği çobanları yani görevli eğitmendir. O’nun nasıl giyindiği, nasıl koktuğu, nasıl bir tarzı olduğu, dekoltesi, seçtiği markalar vb. her şey ergenleri etkiler çünkü sizi rol model olarak kabul ediyor olabilirler.
Sınıf tasarımında yapılan en büyük hatalar genellikle sınıfa âşık olsunlar diye langırt, futbol makinesi, pinpon masası, bazı çeşit Playstation, ateri vb. oyunlarının koyulmasıdır ya da ders sırasında açık bırakılmasıdır. Pazar günü onlarla size ayrılan 1 saatte haftanın mesajını verin, ilgilenin, sevin ve çobanlık yapın. Diğer aksesuar oyunları sonra oynasınlar. Oyun oynanacaksa birlikte sosyalleşme tabanlı oyunlar oynayın.

Doğru sınıf tasarımına bir çeşit örnek:
- Çok karanlık olmayacak şekilde daha kapalı pastel tonlarda duvar renkleri.
- Telefon vb. cihazları kaldırmak için eşya/çanta dolapları veya mini kutular.
- Kamp, duyuru, gezi, tapınma, dua akşamı vb. etkinlikle panosu.
- Duvarda uygun yerlere karikatürize kutsal kitap çizimleri veya grafiti çeklinde ayetler yazmak.
- Sahne köşesi. Tahtaya çıkmak gibi değil de sahneye çıkmak gibi hissettirecek yapabileceğiniz en iyi sahne. Öğrenci konuşması, dua ve tapınma, sunum, duyuru, tanıklık paylaşma, gösteri gibi uygulamaları daha çekici hale getirmek için “tahtaya çık” fikri yerine “sahneye gel” hissini oluşturmak.
- Sosyalleşmeye yönelik masa ve kutu oyunları, mümkünse uygun bir köşe, koltuklar vb.
Değerli kardeşler belki bu yazıyı okurken yeteriz oda sayınızı, malzemelerinizi, bütçenizi düşündünüz. İmkân vardı da biz mi yapmadık dediniz veya bunları yapmaya uygun yetenekli bir kişi keşke olsa diye hissettiniz. İşte biz bu sebeple buradayız. Rabbimiz iyidir. Önce hayal etmek ve dua etmek için bütçe gerekmez. Mümkün olanın en iyisini deneyin ve eksik kaldığınız konularda bizimle iletişime geçin.