
Dünyada gerçekten “kimsesiz” olan kimdir? Tanrı’yı tanımayan çocuklar gerçek anlamda kimsesizler değil midir? Tanrı’nın gözünde iki çeşit insan vardır, dolayısıyla iki çeşit çocuk söz konusudur. “Oğul’a iman edenin sonsuz yaşamı vardır. Ama Oğul’un sözünü dinlemeyen yaşamı görmeyecektir.
Tanrı’nın gazabı böylesinin üzerinde kalır” (Yuhanna 3:36). Rab İsa Mesih’e iman ettikleri için ruhsal olarak diri olan çocuklar; Mesih’e iman etmeyen, ruhsal olarak ölü ve Tanrı’dan ayrı olan çocuklar vardır.
Çocukları Kutsal Kitap’ta sözü edilen iki gruba (ve sadece iki gruba) ayırma konusunu kavramak oldukça önemlidir. Kutsal Kitap çocukların günahkâr bir doğaya sahip olarak doğduklarını söyler. “Nitekim suç içinde doğdum ben, günah içinde annem bana hamile kaldı” (Mezmurlar 51:5).
Tüm insanlar gibi bütün çocuklar da yoldan saptı ve kendi yollarına gitti (Yeşaya 53:6). En küçük çocuklar bile günahkâr olarak doğdular. Bu çocuklar İsa Mesih’e Rab ve Kurtarıcı olarak iman etmedikleri sürece günahkâr, ruhsal anlamda kör ve sonsuza dek Tanrı’dan uzak kalırlar. Dolayısıyla çocukların Müjde’yi duymaya ihtiyacı var. Yani Müjde’yi işitmeleri gerekir. Ayrıca çocukların Tanrı’nın sözünü öğrenmeye ihtiyacı vardır.

Pastör KİM, dünyanın tüm kiliselerine şu soruyu sorar:
“Çocuklara Müjde duyurmadan önce başka dünya misyonlarından söz etmek mümkün müdür?”