Çocuklar Ebeveynlerinin Aynalarıdır
Timoteos | Şeyma B.
Çocuklar 0-6 yaş döneminde Montessori’nin “Emici Zihin” olarak adlandırdığı bir yetiye sahiptir. Kurallar, duygular, liderlik, davranış ve inançlar bu dönemde ‘emilip’ benimsenir. Bu şu demektir, 0-6 yaş arasındaki çocuklar aslında hiçbir çaba sarf etmeden etraflarında gördükleri şeyleri bir sünger gibi emerler.
Bu durumu daha anlaşılır şekilde ifade edebiliriz. Bir birey, bebek yaştan itibaren anlayışı yeterli ya da değil, çevresinde gördüğü şeyleri bilinçaltına yerleştirmeye başlar.

Bu yaşlarda en çok gördüğü kişiler ailesi olduğundan, “o küçük, anlamaz” dediğimiz şeyler aslında onun bilinçaltına yerleşmeye başlar. Bu doğrultuda, evde yapılan iyi ve kötü her davranışı görür ve özümser. Bununla beraber, bebek ve çocukluk yaşlarında en güvendiği ve hayatı boyunca aslında neredeyse tek gördüğü insanların yaptığı iyi veya kötü şeyler onun için “en güvendiği insanların” yaptığı davranışlardır. İstesek de istemesek de, bazı davranışların kötü olduğunu ona anlatmaya çalışsak da, aile içinde o davranışların yapıldığını görürse, o davranışlara karşı içinde adı konulamaz bir sempati/merak hisseder. Bu tam tersi olan iyi davranışlar için de geçerlidir.
Günlük hayattaki doğru alışkanlıklarımız, kitap okumak, kişisel bakım, doğru zaman planlaması, eşinizle olan iyi iletişiminiz, doğru ve seçilmiş kelimelerle konuşmak, anlayışlı ve merhametli olmak, hayvanlara iyi davranmak gibi çoğaltılabilecek birçok davranışınızı aslında çocuğunuz siz farkında olmadan benimseyecektir ve bunları yapmaya eğilimi olacaktır. Tabii yine de zamanı geldiğinde bu davranışların doğru ve neden doğru olduğunu anlatmak iyidir.
Bu durumu tam tersi için de düşünelim. Zararlı maddeler kullanmak, yanlış beslenmek, asosyal davranışlar, kötü sözler söylemek, çevreye zarar vermek, şiddet eğilimi gibi davranışlar da çocuğunuzun gözünden kaçmayacaktır.
Bilimsel araştırmalara göre, anne-babanın sigara içtiğine şahit olan çocuk sigara içmeyi rol model olarak alır. Sigara içen ebeveynlerin çocuklarının, içmeyenlere oranla bağımlı olma riski yüzde 50 daha fazladır. Aynı şekilde, sosyal medyada kötü sözler söyletilerek videosu çekilen çocuklar olduğunu görürüz, bu çocukların video çekildikten sonra o sözleri unutmalarının imkânı yoktur. Artık o çocuklar o kelimeleri günlük hayatlarında da kullanmaya devam edecekler.

Bu konuya bir de inançsal açıdan bakmayı deneyelim. Çocuklarımızın Rab ile zaman geçirmesini, Kutsal Kitap okumasını, dua etmesini, ilahi dinlemesini ve imanda güçlü olmasını istiyorsak, onlara bu konularda da doğru rol model olmalıyız. Araştırmalar gösteriyor ki, çocuğumuza bunu yap dersek ama ona bizim de bunu yaptığımızı göstermezsek onlar için yeterince etkili olmayacaktır.
Çocuklarımız için iyi bir rol model olmak, onların gelecekte daha huzurlu bir hayat geçirmelerini sağlayabilir. Onlarla geçirdiğimiz vakti ve birlikte yaptığımız etkinlikleri doğru değerlendirelim. Bu dünyanın geleceğinin çocuklarımız olduğunu aklımızdan çıkarmayalım.