Timoteos | Christina E. R.
Müzik seslerinin bizi nasıl etkilediğini gösteren bilim deneyini hiç duydunuz mu?
İki bitki aynı seviyede su ve güneş ışığı ile beslenir, ancak bitkilerden birisine fazladan müzik dinletilir. Bu deney yüz binlerce kez yapıldı ve her seferinde müziğin bitkilerin büyümesinde büyük ölçüde fark yarattığı kanıtlandı. Bitkiler için bu doğruysa, müzik İnsanları nasıl ve ne kadar etkiliyor?
Nasıl hissettiğimize bağlı olarak farklı müzik türleri dinleriz. Mutluysak; iyimser, eğlenceli veya çoşkulu sesler dinleriz. Üzgünsek; acımıza ve kalp ağrımıza uyan sesler dinleme eğilimindeyiz. Sözlere çok dikkat ederiz ve melodileri kullanarak duygularımızla bağlantılı kurarız. Bir bakıma çoğu zaman kendimizi bilerek, isteyerek etkileriz.
Peki duygularımızı daha iyi kontrol etmek için daha doğru sesler, müzikler dinleyeme ne dersiniz? Üzgün olduğumuzda, üzüntümüze devam eden bir şeyi dinlemek yerine, bize huzur veya neşe verebilecek bir şey dinlemeliyiz. Tanrı’nın sevgisini anlatan ilahiler dinleyebilir ve acının ortasında bile şükretmeyi öğrenebiliriz. Aslında Kutsal Kitap bize “her düşünceyi tutsak almamızı” söyler.
► Daha sağlıklı yaşamamıza yardımcı olması için müziği nasıl kullanabiliriz?
“If you love and listen to the wrong kinds of music your inner life will wither and die.”
“Yanlış müzik türlerini seviyor ve dinliyorsanız iç hayatınız solacak ve ölecek.”
A.W. Tozer
Öfke veya depresyon anlarında sizi haklı hissettiren bir şey yerine, size Tanrı’nın iyiliğini hatırlatan bir şey dinleyerek “her düşünceyi tutsak edin”. Kesinlikle acımızı veya hayal kırıklığımızı kucaklamak ve hissetmek için zamana ihtiyacımız var. Her zaman iyi seçimler yapmamak sorun değil. Ancak, müzik söz konusu olduğunda hayatımızı nasıl daha iyi yaşayabileceğimizi bilmek bizim için de önemlidir. Tanrı’nın sizi ne kadar ileri götürdüğünü ve Mesih’e olan umudunuzu hatırlatan bir şarkı dinleyin. Müziğin duygularınızı ne kadar etkileyebileceğini kendiniz görün. Tıpkı deneydeki bitkiler gibi, siz de ya daha fazla büyüyüp gelişebilirsiniz ya da içsel yaşamınız solmaya ve ölmeye başlarken kendinizi yalnızca hayatta kalırken bulabilirsiniz.